Yer kabuğunda meydana gelen geniş alanlı alçalma ve yükselme
hareketlerine epirojenez denir.
Bir yerde epirojenik hareketlerin
olabilmesi için izostatik dengenin bozulması gerekir.
İzostatik
denge: Katı haldeki yer kabuğunun sıvı haldeki manto üzerinde batmadan
kalabilmesine denir.
İzostatik Dengeyi Bozan Faktörler
Karalarda
aşınmanın, denizlerde birikmenin fazla olması,
İklim değişmeleri,
Dağ
oluşumu hareketleri ve volkanizmadır.
EPİROJENEZ SONUCUNDA;
Jeoantiklinal
(Kıta) ve jeosenklinal (okyanus) meydana gelir.
Deniz ilerlemesi
(Transgrasyon) ve deniz gerilemesi (Regrasyon) meydana gelir.
Deniz
gerilemesi var ise akarsuyun yatak eğimi ve aşındırma gücü artar.
Kıyı
şekilleri yüksekte veya kara içlerinde kalmış ise deniz gerilemesi
olmuştur.
Deniz ilerlemesinin görüldüğü yerde akarsuyun ağız kısmı
deniz suları altında kalır. Akarsuyun enerji potansiyeli azalır ve
biriktirme yapar.
Eğer bir yerde akarsu vadisi deniz içinde de devam
ediyorsa; deniz ilerlemesinden bahsedilebilir.
Türkiye’de epirojenez
sonucunda , Anadolu yarım adası yükselirken; çevresindeki Akdeniz ,Ege,
Karadeniz çanakları ile Ergene havzası ve Çukurova çökmektedir.
Dördüncü
zamanın başında bugünkü Ege Denizinin yerinde bulunan Egeid karasının
epirojenik hareketlerle çökmesiyle Ege Denizi oluşmuştur.
Dünya
üzerinde ise İskandinavya yarımadası ve Kanada yükselirken , Almanya
ve Hollanda çökmektedir.
Epirojenez yer yüzünü en uzun sürede
şekillendiren iç kuvvettir.
Epirojenez sonucunda yer şekillerinin
genel yapısında değişme olmaz.
Yurdumuzun iç kesimlerinde yüksek
düzlüklerin bulunması, III. Zaman sonlarında deniz seviyesine yaklaşan
yerlerin (peneplen), IV. Zaman başlarında tekrar yükselmesinin
sonucudur.