İsim Cümlesi
Yüklemi isim soylu bir kelime olup, ek-fiilin
zamanlarından biri ile çekimlenmiş olan cümlelerdir.
Uzun bir
yolculuktan sonra İncesu'daydık.
Bir handa, yorgun argın, tatlı
bir uykudaydık.
İçinde kaybolup gittiğini sandığı bu kalabalık
şehirde bir tek tanıdığı bile yoktu. Ama şimdi sevgili öğrencileri,
vefalı arkadaşları, dostları var.
Gök sarı, toprak sarı, çıplak
ağaçlar sarı...
Arkada zincirlenen yüksek Toros dağları,
İsim cümleleri genellikle iki unsurdan, özne ve yüklemden meydana gelir.
İnsan, üç beş damla kan, ırmak, üç beş damla su
Bir hayata
çattık ki hayata kurmuş pusu
Mehmet Emin Yurdakul, Cenge Giderken
Ben bir Türk'üm; dinim, cinsim uludur;
Sinem, özüm ateş ile
doludur.
İnsan olan vatanının kuludur.
Türk evladı evde
durmaz giderim.
Bu topraklar ecdadımın ocağı;
Evim, köyüm
hep bu yerin bucağı;
İşte vatan, işte Tanrı kucağı.
Ata
yurdun, evlât bozmaz, giderim.
Tanrım şahit, duracağım sözümde;
Milletimin sevgileri özümde;
Vatanımdan başka şey yok gözümde.
Yâr yatağın düşman almaz, giderim.
]İsim cümlelerinde zarf ve
bulunma ekli yer tamlayıcıları da kullanılır.
Anadolu'da dağların ve
köylerin sonsuz bir biteviyeliği var.
Geyik, dağdan dağa atlarken
güzel.
Bu sabah hava berrak.
Bahar geleli kargalar sınırsız bir
neşe içinde.
]İsim cümlelerinde nesneyle yaklaşma ve uzaklaşma
ekli yer tamlayıcıcı az kullanılır.
Türk halkı bağımsızlığını, Ulu
Önder'e ve onunla birlikte savaşanlara borçludur.
Ek-fiil, isim soylu
kelimelerin sonuna gelerek onların yüklem olmasını sağlayan, ek
hâlindeki fiildir. "imek" fiilinin ek olarak kullanımıdır. Genellikle
bitişik yazılır.