zihnimizdeki her şeyi bir kenara koyuyoruz ve işte asıl nedenini
topladığım farklı metinlerle size ispat ediyorum…
******’ün ölüm nedeni Alkole bağlı Siroz değildir. Siroz’dan ölseydi
Karaciğeri şişmiş olmazdı. Farklı çeşit bir sirozdan ölseydi de böyle
farklı teşhisler koyulmazdı. ****** böbreklerindeki iltihap ve sıtma
hastasıdır fakat ölüm nedeni kendisine verilen civalı diüretikdir.Bu da
onun öldürürdügünü bilimsel omxlarakta ortaya koyar
****** Sıtma hastalığına daha öncedende yakalanmıştı. Bu hastalık
ilerlediği zaman siroz ve daha birçok pis hastalığa neden oluyor. Erken
teşhis edilseydi bu sıtma denen hastalık düzeltilebilirdi. Ama geç
teşhis edilmesinden ötürü hastalık ilerliyor ve akabinde sirozu ,
karaciğer rahatsızlıklarını ve masonlar sorununu açıyor. Böylece
******’ün ölümü esrarengiz bir olaya dönüyordu.
Ogün Deli’nin yazmış olduğu Siyasi Suikast adlı eserde şöyle
yazmaktadır.
******’ün hastalığının geç teşhis edilmesi o günkü ve bugünkü tıp
bilimiyle ilgilenen ve eli kalem tutanların hep dile getirdikleri ana
temadır.Aslında bu konuyu teyit eder en önemli bilgilerin başında bizzat
******’ün şu sözleri de mevcuttur.******’ün Afet İnan’a 14 Haziran
1938 tarihli yazdığı mektubunda;
“Afet, Vaziyetim şudur;bence doktorların yanlış görüş ve hükümleri
sebebiyle hastalık durmamış ilerlemiştir….” Demekteydi. Fakat yıllar
sonra ortaya çıkacak olan bilgi ve belgelerin ******’ün bir hastalık
sebebiyle değil bir suikast sonucuyla öldüğünün işaretlerini ortaya
koymaktadır.Salyrgan ilaç ******’ün karnında oluşan asitin alınması
yani tedavi edilmesi maksadıyla verildiği söylenmektedir. Bu ilaç bir
Diüretiktir.Diüretikler, idrar itrahını çoğaltan ilaçlara verilen bir
isimdir.Direk olarak böbreklere olan tesirleri bilinmektedir ki burada
******’ün yukarda da anlattığımız gibi Böbrek hastalığı
mevcuttur.Vücutta anormal toplanan mayi (asit-ödem) çıkarmak için yahut
kanda toplanmış olan toksin cisimlerin itrahını kolaylaştırmak için
kullanılırlar.Bunların kullanım çeşitleri ise; A-Su B-Osmatik tesirli
olanlar C-Xanthine türevleri;Kafein v.b…. D-Civalı Diüretikler,Civanın
organik bileşikleri,Salyrgan,Novurit,Neptal E-Indırek
Diüretikler,Kardiyotonikler,Dijital cisimler F-Dokuların su tutma
kabiliyetini azaltan Troid Tozu Civalı Diüretiklerin kısa tarihine
baktığımız da 16. yüzyılda Paracelsus Kalomeli Diüretik olarak
kullanılmıştır.Bu 1950’li yıllarda diüretik olarak kullanılan ilaçlar
civanın organik bileşikleridir. Bunlar mevcut diüretiklerin en
kuvvetlisidir Civanın büyük bir organik molekülle birleşmesinden meydana
gelmiştir. Cıvalı Diüretikler dokulardan çabuk imtisas
olunurlar.Teofilin ilavesi imtisası şiddetlendirir.İtrah tübülilerden
pek çabuk başlar.
% 70-80 ‘i ilk günde itrah olunur,gerisi organizmada tutulur.Bu
kısmın itrahı yavaş olur. Vücutta bu bileşiklerden cıva iyonu yavaş
yavaş serbest hale geçerek diüretik tesir gösterir. Bilindiği gibi
cıva’nın diüretik tesiri toksin tesirinin en erken belirtisidir. Fakat
1928 yılında GOVAERTS direk böbreklere tesir ettiğini gösterdi.Şu halde
Bu ilacın tesiri direk böbrekler üzerinedir. Cıva’lı Diüretikler
verildikten sonra,ödemli dokulara konulan kanülden mayiin akımı hızlanır
ve çoğalır ki bu da dokulara direk tesir lehinedir…cıvalı diüretiklerin
renal tesirleri yanında ekstrarenal tesirleri vardır…cıvalıların
teofilinle birleşmeleri ilacı daha az toksin kılar ve itrahı
hızlandırır. Cıva’lı diüretiğin tesiri adaleye şırıngasından iki saat
sonra başlar.6-9 ncu saatte maksimuma erişir ve 12-24 saatte biter.Tek
bir şırıngadan sonra,ödemli hasta da 3-5 ve bazen 10 lt. idrar
çıkabilir.Lakin her diüretik gibi bazen tesirsizde kalabilir.Tesir sonra
ki şırıngalarda hafifler,lakin tahammül husule gelmez.Cıva’lı diüretik
tesiri ile tuz itrahı çoğalır;günde çıkan tuz miktarı 30-80 gr.
olabilir. İşte ince nokta , ******ün ölümü…Cıva’lı diüretik kullanırken
bazen cıva ile Akut zehirlenme arazına benzeyen belirtiler olur.
Albüminuri, silendrüri,hematüri,salivasyon,stomatit,hemorajik ,kolit ve
dolaşım kollapsı gibi bazı şahısların cıva’ya karşı mutad dışı hassas
olmaları veya cıva itrahının çabuk olmaması ve böbreklerin
çalışmalarında evvelden mevcut olan bozukluk buna sebeptir….Bazı
Şahıslarda nadir tesadüf olunan cıvalılara karşı idyosen krızi,ateş ve
deride erüpsiyon ile kendini gösterir. Civalıların damara şırıngalarında
ventrikül fibrilasyonları ile ölüm vak’ası kaydedildi. Bilhassa bu
yoldan verildiği zaman,kalp üzerine olan fena tesiri elektrokardiyogram
da ritim ve iletim bozuklukları ile kendini gösterir. Diğer bir takım
toksik belirtileri,Civalı diüretiklerin husule getirdikleri şiddetli
diürez ve tuz kaybı neticesi olarak meydana gelen elektrolit muvazenesi
bozulmasından ileri gelir. Bu hallerde sodyum kaybına (depletion of
Sodium) ait belirtiler; ZAFİYET,BULANTI, KUSMA,ADELE KRAPLARI, KARIN
KOLİKLERİ,APATİ UYUKLAMA,DELİR, NİHAYET KOMA DA ÖLÜM görülür. Dıjıtalin
tedavisinde bulunan yaygın ödemli bir hasta da dijıtal mobilizasyonu ile
birden ölüm,nadir de olsa görülebilir. İşte bu kadar tehlikeli olan
ilacı 3 Ağustos 1938 tarihinde yapılan konsültasyondan sonra hazırlanan
raporun “Tedavi kısmında şöyle geçmektedir: “ a-Asiti Salyrgan
şırıngalarıyla giderilmeye çalışılmalıdır.
b-2-3 defa dan sonra Ponksiyon yapılacaktır.Salyrgan’dan evvel
chloryre d’ammonium’la hazırlanmalıdır.” Yine Fransız doktor
Fissinger’ın karşı olmasına rağmen. “ c- Oubaine şırıngaları (Kalbi
güçlendirecek iğneler) yapılacaktır.” Bu vücuttaki asidin atılmasına
dair verdiğimiz cıvalı diüretikler.