Online-Bilgi Yardımı
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Online-Bilgi Yardımı

Online-Bilgi | Uzun Soluklu Paylaşım
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 ATATÜRKÜN İLERİ GÖRÜŞLÜLÜĞÜ

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Teorim
Forum Admin
Teorim


Mesaj Sayısı : 540
Kayıt tarihi : 02/04/10
Nerden : Türkiye

ATATÜRKÜN İLERİ GÖRÜŞLÜLÜĞÜ Empty
MesajKonu: ATATÜRKÜN İLERİ GÖRÜŞLÜLÜĞÜ   ATATÜRKÜN İLERİ GÖRÜŞLÜLÜĞÜ Icon_minitimeC.tesi Mayıs 22, 2010 2:58 pm

ATATÜRKÜN İLERİ GÖRÜŞLÜLÜĞÜ
****** ve
Kehanetler


Bazi bilim adamlarina göre gelecegi görme yeteneginin merkezi,diansefal
dedigimiz ve sempatik sinir sisteminin birlestigi beyin merkezidir.Bu
sinir sistemi,Merkezi Sinir Sistemi denilen ve vücut hareketleri yani
bilinçli hareketleri kontrol eden sinir sisteminden büsbütün
baskadir.Bilginlere göre ,Diansefal,beynin en eski ,yani atalarimizda
ilk olarak gelisen beyin kismidir.Belki de tarihten önemli insanin
içgüdüleri ile hareket etmesini temin eden altinci his,beynin bu
merkezindeydi.Bugünkü hayatimizda merkezi sinir sistemimizin faaliyeti o
kadar fazlaydi ki,"diansefal" altinci his ortaya çikarmiyor.Ancak belli
sayidaki kisilerde kendisini gösterebiliyor.Gelecekten haber alabilmek
için yetenekler ise daha ender ortaya çikiyor.Bu görüs dogruya,******
,Cayce,Messin gibi duyarli kisilerde beynin bu bölümünü daha faal oldugu
düsünülebilir. Beynin bu bölümünün altinci his ile irtibati tama olarak
nedir? ******'ün yasaminda "gelecegi görme" gücünün kanitlari
bulunmaktadir.En basit örnek Kurtulus Savasi'nda görülmüstür zaten.
Örnegin Muhiddin Arabi'nin gelecekle ilgili yazdigi kitabinda,büyük
ihtimalle ******'ü kastettigi anlasilmaktadir:

"Devleti Aliyye
yikilacak.Batidan uzun boylu,mavi gözlü bir adam gelecek.

Baktigi zaman karsisindaki
insani eritecek.Serbest Firka kuracak.
Adina da Serbest Cumhuriyet denilecek.
Dünyaya milletini tanitacak ve 15 sene hükümdarlik sürecek"
ESRARENGiZ
HiNTLi MiHRACE 'NiN SIRRI HALA ÇÖZÜLEMEDi…

Bilindigi gibi Hint halki,Kurtulus Savasi'nda,******'ü ve Türk halkini
yalniz birakmamis ve maddi-manevi olarak ,Türk halkinin yaninda yer
almislardi. Kurtulus Savasi'ndan yillar sonra ,1929 yilinda,Bir Hintli
Mihrace,******'ü Pera Palas'taki(ayrintili bilgi için medya yorumlarina
bakabilirsiniz) 101 no'lu odasinda ziyaret etmeye gelmisti…
Ne amaçla ziyaret ettigi bilinmemesiyle birlikte bir baska nokta
da,Mihrace'nin kim oldugudur.Mihrace'nin ,******'e sundugu hediyenin
kendisinde de bir sir gizliydi… Bu hediye altin sirmali Hint isi bir
ipek seccadeydi.
Seccadenin üzerindeki desende,bir samdanin asili oldugu bir düz
kemeri;her iki yaninda birer güvercini bulunan,bes kubbeli bir diger
kemerin çevrildigi görülüyordu.Bordür motifi,fillerden olusuyordu.
Desenin en ilginç unsuru ise,her iki kemerin arasindaki,dal kivrimi ve
gül motifleriyle süslü boslukta yer alan romen rakamli bir saat
kadraniydi: Bu saat 09.08'i gösteriyordu. Seccade halen Perapalas'da
bulunmaktadir.


BULGAR iVAN MANELOF'A SÖYLEDiGi KEHANETLER…

Mustafa Kemal basindan beri Türk Milleti'nin yasadigi zor kosullardan
siyirip çikaracagini biliyordu.1906'da Bulgar ivan Manelof ile
Selanik'de yaptigi konusmalardir:
"Bir gün gelecek,ben,hayal olarak kabul ettiginiz bu inkilaplari
basaracagim.Mensup oldugum Türk Milleti bana inanacaktir. Düsündüklerim
demogoji mahsülü degildir.Bu millet gerçegi görünce arkasindan
yürür.Saltanat ortadan kalkacaktir.Devlet mütecanis(tek çesit) bir
unsura dayanamayacaktir.Din ve devlet isleri birbirinden
ayrilacaktir.Bati medeniyetine dönecegiz.Bati medeniyetine girmemize
engel olan yaziyi atarak,Latin kökünden alfabe seçilecektir.Kadin ve
erkek arasindaki farklar kalkacaktir.Emin olunuz ki hepsi bir bir
olacaktir…"
****** bu konusmayi yaptigi sirada Abdülhamit ülkenin tek hakimiydi.Ve
padisahlik kuvvetli ve kutsal bir kurumdu.

ONCEDEN
YAPiLAN BiR UYARi AMA….

Çanakkale Savas sirasinda Mustafa Kemal Nablus Karargahi 'nda ikinci
defa 7 nci Kolordu Kumandani oldugu yillarda yasanan bu olayi kendisi
daha sonra söyle anlatmistir:
-"Bir gün Erkani Harbiye Reisi bana o günkü raporlarini okudu.Basit
raporlardi,her zamanki gibi…Yalniz bu raporlarlar içinde bir nokta
dikkatimi çekti…"
Evet görünürde hiç bir sonuç çikartilamayacak bu rapordan Mustafa Kemal
inanilmaz bir sonuç çikartmis ve çok degil bir veya iki gün sonra
ingilizler'in büyük taaruzu baslamistir.Bundan sonrasi Mustafa Kemal'in
kendi agzindan:
"Yataktan kalktim,giyindim.is odasina girerek bir muharebe emri yazdim."

Emirde sunlar yaziyodu:
"Düsmam 19 Eylül aksami taaruz edecektir." "Sonra bu emre alinmasi
gereken tedbirleri ilave ettim.Bu emri Grup kumandani olan Liman Fon
Sanders Pasa'ya da gönderdimÇok hürmet ettigim bu zat,benim raporuma
gülmüs ve 'ihtiyattan zarar gelmez" diye bana da bir sey söylemeye lüzum
görmemis"
19 Eylül gecesi kolordu kumandanlari telefon basinda çagirarak verdigi
emirlerin ve alinmasi gereken tedbirlerin yerine getirilip
getirilmedigini sordu.Kendisine tüm tedbirlerin alindigi
bildirildi.Ancak ne yazik ki,kolordu kumandanlari da böyle bir emri
ciddiye almamislar ve gerekli hiç bir önlemi almamislardi. Mustafa Kemal
gerekli tedbirlerin alinip alinmadigini ögrenmek için bir müddet sonra
telefon açti… Olayin sonucunu yine Mustafa Kemal'den dinleyelim:
"Ben daha telefon konusmami bitirmeden,düsman topçusu muharebe hattimiz
üzerine ates etmeye basladi.Gece muharebe ile geçti.Benim ordumun sag
cenahindaki ordu yarildi,esir oldu ve bos kalan cepheden geçen düsman
süvarileri Leyman Fon Sanders'in karargahina basti.Hakikat
anlasilmisti.Fakat neye yarar…"

DÜSMAN
DONANMASi iLE iLGiLi KEHANETi…

Almanya ile birlikte,Birinci Dünya Savasi'na giren Osmanli imparatorlugu
her seyini kaybetmis durumda idi. 30 Ekim 1918'de imzaladigi Mondros
mütarekesi ile Türk topraklarini kaybettigi gibi yavas yavas tarih
sahnesinden de silinmeye baslamisti… istanbul'un isgal edildigi
günlerde,istanbul'a dönen Mustafa Kemal düsman zirhlilarini Dolmabahçe
önünde gördügü zaman üzüntüyle:
"Geldikleri gibi gidecekler.."
Daha sonrasini zaten biliyoruz.Sonuç olarak geldikleri gibi gittiler.
isin ilginç tarafi Nostradamus'un da bu konuyla ilgili bir kehanetinin
bulumasidir."Centurien" adli kitabdaki kehanet su sekildedir:
Kongre baskanini tutan devlet adamlari
isgal kuvvetlerince sürülecek Malta'ya
Girilmis istanbul'a alinmis Rodos Adasi
Ama geldikleri gibi gidecekler
4 Eylül 1919'da hatirlanacagi gibi Sivas Kongresi toplanmisti.Kongre
Baskanligi'na, isgal kuvvetlerine karsi açikça tavir alan Mustafa Kemal
seçilmisti.Kurtulus Savasi'ni ve ******'ü destekleyen istanbul'daki
mecliste olan milletvekilleri de isgal kuvvetlerince Malta Adasi'na
sürgüne gönderilmisti.Bu hatirlatmanin isiginda dörtlük bir kere daha
okunursa ,durum daha iyi anlasilacaktir.

MUSTAFA
SAGiR'iN CASUS OLDUGUNU iLK KONUSMADA BiLMESi…

16 MART 1920'de istanbul'un isgal edilmesi üzerine ,Kemalettin Sami Pasa
Anadolu'ya Geçerken gemide bir Hintli ile tanisir.Bu adam Mustafa
Sagir'dir. Milli Harekete yardim için Hint müslümanlarini'nin kendisini
gönderdiklerini söyler.Böylelikle pasayi etkilemistir.Ankara'ya telgraf
çeken Sami Pasa,Mustafa Sagir'e ilgi gösterilmesini ister.Bir süre sonra
Sami Pasa ******'e Hintliyi anlatir ve görüsmesini rica eder.Ertesi
gün ****** ,Mustafa Sagir'i kabul eder. Bu görüsme uzun sürer.Hintli
gönderilir.iki pasa yalniz kalinca ******:
"Bana bak Kemal bu adam casus!…" der Sami pasa:"Aman pasam siz de çok
süphecisiniz" diyerek ******'e inanmaz. ****** konusmayi keserek
yaveri Hayati Bey'i çagirir ve su emri verir:
-"Bu Hintli ingiliz Casusu olacak..Kendisini takip etsinler.Mektuplarini
da sansürde çok dikkatli okusunlar..."
Bundan sonra mektuplar o zamanlar kimya hocasi olan Avni Refik Bey'e
verilir.Bir iki tecrübeden sonra gizli yazilar bulunur.Mustafa Sagir
yakalanarak suçu itiraf ettirilir ve idam edilir.

GÖZLE
GÖRÜLMEYEN YERi BiLMESi….

Sakarya Savasi'ndan sonra bir subay cepheden alinan bilgileri Baskomutan
Maresal Gazi Mustafa Kemal'e okuyordu.Kagittaki notta cephe
komutanlarindan biri ,Seyit Gazi'nin kuzey-dogu tarafinda bir düsman
firkasinin göründügünden bahsediyordu… Bunun üzerinde Mustafa Kemal
kaslarini çatarak:
" Hayir!..Orada düsman yoktur..iyi baksinlar.."
Subay ögle yemeginde geri geldi.Biraz da sikilarak: -
"Haber aldim komutanim.Bahsedilen yerde düsman yoktur."

BU
KEHANETiNE DÜSMAN GÜÇLERi DE iNANMAMiSTi…

Düsman Ordusu'nu tamamiyla yoketmek amaciyla baslatilan Büyük Taaruz
amacina ulasmisti.Ordularini korkunç sondan kurtarmak isteyecek olan
itilaf devletlerinden durumu gizleme amaci güden fakat bu basarilari
haber alan itilaf devletleri kendisinden görüsmek üzere randevu
istedikleri zaman.ATATÜRK elçilere:
"Sizinle 9 Eylül 1922 Nif(Kemalpasa) kasabasinda görüsebilirim."
isin ilginç tarafi,bu sirada Türk Ordulari Nif'den çok uzakta
bulunuyordu.Ve 9 Eylül'e kadar oraya çarpisarak varmak çok zor,hatta
imkansiz gibi görülmekteydi.Çünkü bu bir savasti.Yani kesin tarih
verilmesi norma sartlarda hiç bir sekilde mümkün degildi.Savas sirasinda
neler olabilecegini kim önceden kestirebilirdi ki? Aradan 10 gün
geçti.Bu olayi daha sonra ünlü Nutku'nda kaleme alarak söyle demistir:
"Dedigim gün Nif'te idim.Fakat benden randevu isteyenler orada yoktu…"

BASKENT
ANKARA

******'ün Ankara'yi Baskent yapmasinin ardindaki sebep hayli ilginçti:
"Ben Türk'ün imkansizi imkan haline getiren kudretini bütün dünyaya
göstermek için Ankara'yi istedimBir gün gelecek su çorak tarlalar yesil
agaçlarin çevirdigi villalar arasindan uzanan yesil sahalar,asfaltlar ve
binalarla bezenecek.Hem bunu hepimiz görecegiz,yakinda olacak…"
Ankara 13 Ekim'de baskent oldu.Bazi Batili devletler Ankara'nin nüfusu
ve kirsalligi yüzünden büyükelçi göndermeyeceklerini açiklamalarina
ragmen karar degismedi.

RADYO
VE SiNEMA HAKKiNDAKi GÖRÜSÜ

******'ün radyo ve sinema hakkindaki sözleri onun "ileri görüslü"lügünü
bir kez daha kanitliyor. -
"Sinema,gelecekteki dünyanin bir dönüm noktasidir.Simdi bize basit bir
eglence gibi gelen eglence olan radyo ve sinema bir çeyrek asra kalmadan
yeryüzünün çehresini degistirecektir.Japonya'daki kadin,Amerika'daki
zenci,Eskimo'nun ne dedigini anlayacaktir.Tek ve birlesik bir dünyayi
hazirlamak bakimindan sinema ve radyonun kesfi yaninda tarihte devirler
açan matbaa,barut,Amerika'nin kesfi gibi olaylar oyuncak nispetinde
kalacaktir."
Bu sözler radyonun emekleme,sinemada ise yeni yeni çalismalar yapildigi
bir dönemde ifade edilmistir. Bir diger önemli nokta ise "Tek ve
Birlesik Dünya " düzeninden bahsetmesidir.Bana kalirsa herkesin
internet'i tanimasi bu olayi kavramasi için bile yeterlidir.

iTALYANLARiN
HABESiSTANA SALDiRMASi.KiM BiLEBiLiRDi Ki?

Bu olayi aktaran ******'ün yakin arkadasi Münir Hayri
Egeli'dir.Egeli'nin agzindan naklediliyorum: Habesistan Savasi
baslamadan önce italya'nin Rodos'a askeri harekatta bulundugu
günlerdi…Bir aksam ******'ün sofrasina davet edilenler onu balkonda
gezinirken buldular.******:"Tevfik Rüstü" nerde?" Diye sordu.Ankara
Palas'da bazi sefirlere ziyaret veriyorlar,dediler. Daha sonra hep
birlikte davetin verildigi Ankara Palas'a gidildi. ****** Arnavutluk
Elçisi Asaf Bey'in yakininda giris ve çikis kapisini iyi görebilecegi
bir yere oturdu. ******:
"Asaf Bey,gazetelerde bir takim resimler görüyorum.Arnavutluk'da operet
mi oynaniyor?".
Bu sözleri ile Kral Zogo'nun sorguçlu resimlerini kastettigini anlayan
elçi sasiriyor…****** devam ediyor: -
"Cumhuriyet'de ne zarar görüldü ki,krallik ilan edildi.Hem takip edilen
politika tehlikelidir.italya'nin Arnavutluk'u Balkanlar'da bir basamak
yapmasi muhtemeldir."
Müdahaleye kalkan italyan sefirine Ata:
"Haber aldigimiza göre Roma'da bazi ögrenciler elçilik önünde gösteri
yaparak Antalya'ti istemisler.Antalya sigara paketi midir ki sefir
cebinden çikarip versin.Antalya buradadir.Buyurun alin.Hem benim bir
teklifim var.Hakikaten böyle bir sey düsünüyorsa,Musolini'ye müdahale
edelim.Antalya'ya asker çikarsin.Bütün ihracaat tamam olunca harp
ederiz.Maglup eden hakkina razi olur."
Bu sözleri duyan italyan elçisi atiliyor:"Bu bir harp ilani midir?"
******:
"Hayir ben burada bir fert olarak konusuyorum.Türkiye de harp ancak
Türkiye Büyük Millet Meclis'nin yetkileri içindedir."
Bu durum üzerine Basbakan ismet Pasa'ya haber verilir telefonla.Ve
Ankara Palas'a çagrilir. ****** bunu haber alinca:
"Hükümet geliyor,biz gidelim" der. Çankaya'ya döndügü zaman sunlari
söyler:
"italya ile harp tehlikesi yoktur.Rodos'a yapilan hareket Habesistan'a
yönelecektir."
O yillarda italya'daki fasist yönetim kendine yeni sömürgeler
ariyordu.Avrupa gazetelerinde zaman zaman italya'nin Rodos Adasi'na
yakin Anadolu topraklarini isgale hazirlandigina iliskin haberler
yayinlaniyordu.Türk hükümeti de her ihtimale karsi bütün tedbiri
almisti.Ancak ******'ün söyledigi yine gerçeklesti ve italya Türkiye
yerine Habesistan'a saldirdi.

RUSYA'NiN
GELECEGi

Kurtulus Savasi sirasinda en büyük destegi Rusya'dan alan Mustafa
Kemal,savas sonrasinda ise iliskileri belli bir düzeyde
sürdürüyordu.Çünkü Lenin'den sonra iktidari ele geçiren Stalin Rusya'yi
keyfi bir sekilde yönetiyordu… 1936 yilinda ****** her zamanki gibi
Çankaya'daki aksam yemeklerinde ülkenin sorunlarini
konusurken,masadakiler sik sik Pasam,Ruslar söyle ileri adimlar
atiyor,ekonomide,sanayide,askeri alanda söyle basarili oluyorlar diye
anlatiyordu. ******'ün bunun üzerine yemegi birakip masanin üzerindeki
içinde meyvelerin bulundugu tabagi aliyor ve yere atacakmis gibi
yapiyor.Masadakilere :
"Eger bunu yere biraksam kaç parça olur?" diye soruyor. "40 parça olurdu
Pasam"diyorlar. "Hayir.." diyor ******,soruyu yine tekrar
ediyorlar,ayni cevabi aliyor.Bunun üzerine "Bilemediniz…" diyor. Ve
devam ediyor:
"Biraz sabredin…Yurtta Sulh,Cihan'da Sulha sarilin.Çünkü 60 yil sonra
Rusya 60 parça olucak.Bu nesil Bolsevik ihtilali yapti.Kan
kussa,kizilcik yedim der.Ogullari da babalarinin istikametinde gider.Ama
ondan sonraki nesil Rusya'yi 60 parçadan böler…"
Bu sözler 1936 yillarini söyle bir hatirlayalim..Henüz daha ii.Dünya
Savasi çikmamis ve Rusya büyük bir güç olmamisken,bu söz
söylenmistir.Anlattigi seyler 64 yil sonra gerçeklesmistir.****** devam
etmistir: -
"Bu gün Sovyetler Birligi dostumuzdur,komsumuzdur,müttefikimizdir.Bu
dostluga ihtiyacimiz vardir.Fakat,yarin ne olacagini kimse bugünden
kestiremez.Tipki Osmanli gibi,tipki Avusturya Macaristan imparatorlugu
gibi parçalanabilir,ufalanabilir.Bu gün Rusya'nin elinde simsiki tuttugu
milletler avuçlarindan kaçabilirler.Dünya yeni dengeye ulasabilir.iste o
zaman Türkiye ne yapacagini bilmelidir.Bizim,bu dostumuzun idaresinde
dili bir,inanci bir,özü bir kardeslerimiz vardir.Onlara sahip çikmaya
hazir olmaliyiz.Hazir olmak yalniz o günü susup beklemek
degildir.Hazirlanmak lazimdir.Milletler buna nasil hazirlanir?Manevi
köprüleri saglam tutarak..Dil bir köprüdür.inanç bir köprüdür.Tarih bir
köprüdür.Köklerimize inmeli ve olaylarin böldügü tarihimiz içinde
bütünlesmeliyiz.Onlarin bize yaklasmasini beklemeliyiz,bizim onlara
yaklasmamiz gerekliligidir.Rusya bir gün dagilacaktir.O zaman Türkiye
onlar için örnek bir ülke olacaktir."diyen ****** :
"Türkiye 21 nci Yüzyili sekillendiren Avrasya için bir kilit ülke
konumundadir.Onlar bizi örnek alacaklardir." diye görüsünü bildiriyor.
******'ün ileri görüsünü 1999 yilindan 2000 yilina girerken gözlem
yapan ve gazeteleri televizyonlari yani kisacasi dünyayi takip eden
herkes su an bile anlayabilir.

AVRUPA
BiRLiGiNiN KURULUCAGiNi BiLiYORDU…

****** dis politikaya da önem verilmesini çok iyi biliyordu.Türkiye'nin
komsularinda meydana gelebilecek olaylardan etkilenebilecegini savunan
****** bir aksam Çankaya Köskü'nde çocukluk ve mahalle arkadasi Asaf
ilbay'in da aralarinda bulundugu dostlarina dis siyaset hakkinda dis
siyaset hakkinda sunlari anlatir: -
"Bir Balkan Birligi'ne lüzum vardir.Beni birakiniz ki firkamin lideri
olarak Balkanlar'da bir seyahat yapayim.Balkan devlet adamlariyla
konusayim ve efkari umumiyeyi hazirlayayim.Dünyanin ufuklarinda kara
bulutlar görüyorum.Balkan Birligi kurulabilirse,bir Avrupa Birligi'ne
yol açilabilir.Bati devletleri de er geç birlesmis olacaklardir."
Avrupa Birligi düsüncesi ilk olarak ancak ii.Dünya savasi sonrasinda
ortaya çikabilmistir.1960'larin basinda Bati ülkeleri tarafindan
üzerinde konusulmaya baslanmis olan bu düsünce,1980'lere gelindiginde
ancak genislemeye baslayabilmistir. Oysa ki,****** bakislarini bir
noktada yogunlastirarak dalgin bir halde israrla sunlari sunlari
söylüyordu:
"..Evet,bir Balkan Birligi ve sonra da Bati Devletleri Birligi
beseriyeti ve uluslari,görünür görünmez felaketlerden koruyabilir.Yoksa
insanligin basina gelecek sefalet ve istiraplara ölçü yoktur.Dünya bir
uçurama dogru gidiyor…"

UÇAKLARLA
iLGiLi KEHANETi

****** uçaklarin henüz daha birakin savaslarda kullanilmasini normal
günlerde bile kullanilmadigini ve birçok kimse için ölüm kutusundan
baska bir sey olmayan günlerde ,Fransa'da Abidin Daver'e söyledigi
uçaklarla ilgili söyle demistir:
"Teyyareler gün gelecek savaslarda önemli roller oynayacaktir."
1908 yilinda söylenen bu söz ,Abidin Daver'in hiç aklina yatmadigini
itiraf etmistir.Çünkü o yillarda uçagi savasta kullanilmasi akillarda
dahi yok gibi bir seydi.

ANNESiNiN
ÖLÜMÜYLE iLGiLi GÖRDÜGÜ RÜYA…

Zübeyde Hanim rahatsizligi artigindan Ussakizadeler 'in evinde ogluna
hasret vefat eder.Ancak bu haber Pasa'ya nasil haber vereceklerini
düsünüyorlardi. Annesinin ölümünden habersiz olan Mustafa Kemal ,ayni
saatlerde trenle çiktigi Yurt gezisinde uyumaktaydi. Gecenin ilerleyen
saatlerinde gördügü kabus gibi rüya yüzünden kan ter içinde uyanir..Bir
sigara yakar ve zile basarak kompartimanindaki hizmetine bakan Ali
Çavus'u çagirip: -"Gördügüm rüya canimi sikti…"der. Ali Çavus :
"Hayirdir Pasam" deyince ****** de rüyasini anlatir: -"Pek hayir
olacaga benzemiyor.Kirlik bir yerdeymisiz.Her taraf yesillik.Birden bire
sel geliyor,annemi alip götürüyor.Endise ediyorum.Yaverlere
söyle,Izmir'e telgraf çekip annemin saglik durumunu sorsunlar…"
Aci haber tez gelir derler…Kisa bir süre sonra Yaver Salih'in yolladigi
sifreli telgraf le gelir.****** telgrafin sifreli oldugunu derhal
anlayarak: -"Annem öldü mü?" Ali Çavus üzgün bir sekilde telgrafi
uzatir: -
"Basiniz sag olsun Pasam." Gözleri yasla dolan ****** :
"Bana malum oldu..Bana malum oldu…Bunun kabusunu gördüm
ben..Anam..Zavalli çilekes anam..Benim anam öldü baska analar sag
olsun.."
diyerek koltuguna çöker. Vatan hizmetinin zorunlulugu yüzünden annesinin
cenaze törenine katilamaz.

Bunlar ve bundan daha fazlasi
kehanet ******'ün düsüncelerinde belirmistir.Daha sonra bunlari
çesitli olaylardan sonra dile getirerek parapsikolojik yetenegini
görmemize neden oluyor.Daha fazla bilgilenmek için Gazeteci Ali
Bektan'in 18 yillik alin teriyle çikardigi "ATATÜRK'ÜN KEHANETLERI" adli
kitabini alabilirsiniz.Gerçekten bizim için bir "Kader" diyebilecegimiz
****** sözleri,fikirleri ve düsüncerini TÜRK HALKINA her zaman önüne
sunmustur.Bize düsen böyle bir kisilige sahip oldugumuzla övünmek
yerine,bize kalan miraslari olan ülkemiz ve düsüncelerini gelistirip
yeni neslin çocuklarina "net bir " TÜRKIYE birakmak için çalismamiz
gerekecektir. Durumumuzu özetlersek :

"Bilginin efendisi olmak için
Çalismanin kölesi olmak lazimdir."

tatürk'ün dogum haritasi
******'ün dogum tarihi ve saati bilinmemektedir. Dogum Haritasinin
olusmasi için bu bilgiler önemlidir.

******'ün dogum tarihi ve
saati bilinmemektedir. Dogum Haritasinin olusmasi için en önemli
bilgiler bunlardir. Bu nedenle Bati Astroloji Sistemi (Tropik Zodyak)
ile tarih ve saati bilinmeyen kisiye ait horoskop hazirlanmasi
olanaksizdir. Ancak, dünyanin en eski ve etkili astroloji sistemlerinden
olan Hint (Vedic) Astrolojisi ile dogum bilgilerinin bulunmasi
mümkündür. Bu yöntemi açiklayan bilgiler ünlü Vedic astrologu B.V.
Raman'in "Hindu Predictive Astrology" adli eserinin 210. Sayfasinda
"Unknown Birth Times" (Bilinmeyen Dogum Zamanlari) bölümünde
bulunmaktadir. Ayrica, hesaplarin nasil yapildigi "Mistik Hint
Astrolojisi" adli eserimde açiklanmaktadir.
Vedic kurallarina göre yapilan arastirma sonucunda ******'ün 17 Mayis
1881, Sali günü, Saat 11.45 de Selanik'te dünyaya geldigi saptanmistir.

Horoskopun
Özellikleri

******'ün Bati haritasinda
yedi önemli gezegen ; Günes, Merkür, Plüto, Neptün, Jüpiter, Venüs ve
Satürn Basucunda (Mc) toplanmistir. Boga gibi degismez grup burçta
toplanan gezegenler kozmosta çok ender rastlanan olaylara neden olurlar.
5 Mayis 2000 tarihinde Boga burcunda toplanacak gezegenler için çesitli
senaryolar üretilirken, 1881 yilindaki kozmos olayinda dünyaya nasil
büyük bir adam armagan ettigi gözden kaçirilmamalidir. Böyle bir mistik
olayi binlerce yil içinde çok ender zamanlarda görebiliriz. ******'ün
dogum haritasi yeryüzüne gelmis dünya çapindaki insanlar ile astrolojik
kistaslar altinda karsilastirildiginda, benzersiz oldugunu
ispatlamaktadir.

Hint sistemine göre
******'ün horoskopu çok güçlü, olaganüstü ve özel bir haritadir. Her
seyden önce Rasi ve Navamsa'da Yükselen burç Aslan'a rastlamistir. Iki
haritada Yükselen ayni evde olmasi büyük basari ve yükselis isaretidir.
Bunun yaninda dogum haritasinin en ugurlu ve bereketli evleri olan 5 ve
9.cu evlere önemli gezegenler yerlesmistir.
Hint sisteminde en önemli gezegen olan Ay, "Parlak Ay" evresindedir ve
5.ci eve yerlesmistir. Haritada çok etkin ve gizemli Yogalar
bulunmaktadir. Bunlar içinde gözümüzü kamastiran Yoga, Jüpiter ile Ay
arasindaki olusan "Gajakesari yoga" olmaktadir.
******'ün Dogum haritasinin önemli bir özelligi de karmasinin
olaganüstü güzelligi ve yapisindaki gelecegi görme (kahinlik)
yetenegidir.******'ün Dogum Haritasinda Söhret, Anne ve Babanin
Hayatlari, Karakter ve Kisilik, Meslek ve kariyer, Evlilik, Çocuk, Yasam
Periyotlari (Nakshatra) , Yasam sonu hakkinda yapilan analizleri ve
yorumlari incelemek isteyenler ; Yücel Sügen'in "Mistik Hint
Astrolojisi" adli kitabina basvurabilirler.

Gökyüzünde hala felaket haçi
var
Astrolog Metin Kiraz'la konustuk. Kisa sorulara, kisa cevaplar aldik.
Astrolog Metin Kiraz
Iste son dönemlerde merak edilen bazi sorulara yanitlar...

Dünya'nin "Kova Çagi"na
girmesi ne ifade ediyor?

Bu Çaglar Astrolojisinden
ortaya çikan bir durumdur. Aslinda bu konu spekülasyonlara da açiktir.
Bazi astrologlar hala BalikÇagi'nda oldugumuzu söyleseler de, kabul
edilen görüs 2000 yilindan itibaren Kova Çagi'na girmis oldugumuzdur.
Dünya'nin Kova Çagi'na girmesi, insanlarda gizli bilimlere ve
astrolojiye merakin artmasina neden olacaktir.

Uranüs gezegeninin, Dünya'ya
etkisi nedir?

Kova Burcu'nun sembolü
"Uranüs"tür. Uranüs en kaba anlatimiyla; sarsintilari sembolize eder.
Uranüs'ün etkisiyle, bu dönemde Dünya insanlari ruhlarindaki
sarsintilari hissedecekler. Bazi degerlerin degistigini farkedecekler.
Ayrica Kova burcu entellektüelligi de sembolize eder. Insanlarda bilgiye
ve ögrenmeye merak en üst düzeye ulasacak.

1999 yilinda gökyüzünde
olusan " Felaket Haçi" nedir?

Ben 1995 ve 1997 yilinda bazi
dergilere yazdigim yazilarda, 1999 yilinin ruhlarin depremi olacagini
yazmistim. Çünkü daha o tarihlerde 1999 yilinda planetler arasinda bir
felaketler haçi olustugunu görmüstüm. Satürn ve Uranüs arasinda
gerçeklesen bu haç, tarot kartlarinda da Yikilan Kule'yle sembolize
edilir. Yikilacak kadar betonlasmis tüm yapilari, düsünce yapilarini
kokusmus deger yargilarini evlilik, sirket gibi müdahaleleri temsil
eder. Gökyüzünde felaket haçinin olusmasi çok büyük, dramatik
felaketlerin habercisidir.

Bu haç önümüzdeki günler için
de beliriyor mu?

Ben astrolojik tahminlerime
göre 10 Mayis 2000'i biraz riskli buluyorum. Çünkü o gün de Uranüs ve
Satürn yine daha önceki 17 Agustos ve 12 Kasim depremlerinde oldugu gibi
ayni açiyi olusturuyorlar. Bir de o gün Jüpiter ve Merkür' de onlara
yakin bir yerde. Sabit burçlardaki bu planet birikimi felaket tehlikesi
isareti. Gökyüzünde sfenks burçlar olan boga, aslan, kova, akrepde yine o
felaket haçi var. Ve bu haç üzerinde günes ile ay ayni derecelerde
bulusuyorlar.

Bu açilarin olusmasi tüm
Dünya için geçerli , peki bu durumdan neden en fazla Türkiye etkilendi?

Bu politik astrolojiyi
ilgilendiren bir konu. Benim bu konuda ihtisasim yok. Ama saniyorum
Türkiye'nin akrep burcu olmasiyla bu konunun bir ilgisi olabilir.

Bu depremlerin günes
tutulmasiyla da ilgisi oldugu söylendi. Bu sizce dogru olabilir mi?

Depremlerin, günes
tutulmasiyla çok ilgisi oldugunu düsünmüyorum. Burada önemli olan günes
tutulmasinin gökyüzünde bir felaket haçi varken, haçin üzerinde meydana
gelmis olmasi.

Bu felaket haçi 2000 yilinda
dogacak bebekleri de etkileyecek mi?

Tabii ki etkileyecek. Çünkü
bu felaket haçi onlarin horoskoplarina da yansiyacak. Ve yasamlarinin
bir bölümünde adeta deprem yaratacak felaketlerle karsilasmalarina neden
olabilir..

Bunu önlemenin bir yolu yok
mu?

Aslinda en iyi yolu, 2000
yili içerisinde çocuk sahibi olmamak. Ama illaki isteniyorsa bir
astrologtan yardim alinarak, hiç olmazsa sezaryenle dogacak bebeklerin
dogum saatleri ayarlanabilir. Bebegi astrologun belirledigi saatte
dünyaya getirmek etkili olabilir. Bu yöntemle çocugun, bu açinin
etkisinin azalmis oldugu bir zamanda Dünya'ya gelmesi ve horoskobunda
beliren yasaminin en optimum düzeye ulasmasi saglanabilir.

Bu "felaket haçi" ne zamana
kadar etkisini sürdürecek?

2000 yilinin Temmuz ayina
kadar devam ediyor. Daha sonra 2001 yilinda yeniden basliyor.

Sizce bu dönemde dünyaya
gelecek bebekler arasinda bir Dünya lideri ve avatar olabilir mi?

Sabit burçlarin; boga, aslan,
akrep ve kova'nin onbesinci derecesi gizli bilimlerde, avatar; ruhsal
kurtarici kapisi olarak da bilinir. Yani burada bir kozmik enerji
desarji gerçeklesir. Her ne kadar beliren açilar nedeniyle, ruhsal ve
fiziksel anlamda depremler yasansa da bir anlamda ruhsal bir kurtaraci
kapisinin olusmasi da çok muhtemel. Yenilikçi liderler ve bir avatar bu
dönemde Dünya'ya gelebilir.

Boga,aslan, akrep ve kova
burçlarina canavar burçlar veya sfenks burçlari da deniliyor degil mi?

Evet. Sfenks insan
suratlidir. Bu surat entellektüelligi temsil etmesi açisinda kova
burcunu sembolize eder. Ayaklari aslan ayagidir.. Arka bölümü bogadir.
Kanatlari da akrebi temsil eder.

****** ile ilgili
bilinmeyenler
******'ün olaganüstü yasami boyunca basindan son derece ilginç ve
gizemli olaylarin geçtigi biliniyor.

Türkiye Cumhuriyeti kurucusu
Mustafa Kemal ******'ün ******'ün üstün sahsiyetinin yanisira bir de
olaganüstü ve bilinmeyen bir yaninin da oldugu gözler önüne seriliyor...

ILK BAS KALDIRISI :

******, oldu olasi Arapça
derslerinden, yere bagdas kurarak oturmaktan ve dizleri üstünde durarak
yazi yazmaktan hiç memnun degildi.Yine dizlerinin üstünde durmaktan
dizlerinin agridigi bir gün ayaga kalkarak dersi ayakta dinlemeye
basladi.Fakat bu seferde hocasi bundan memnun olmamisti ve ******'e
yerine oturmasini söyledi.****** ise dizlerinin agridigini ve
oturamayacagini söyledi.
Bunun üzerine hocasi sinirlenip, deliler gibi haykirarak ; "Neee bana
karsimi geliyorsun " dedi. ****** bunun üzerine ; "Evet karsi
geliyorum" dedi. Tam bu anda diger bütün çocuklarda ayaga kalkip, "Evet
karsi geliyoruz" diyerek ayni sözleri tekrarlayinca,hoca ne yapacagini
sasirarak onlarla uzlasmak zorunda kalmisti. Bu onun ilk bas
kaldirisiydi.Liderlik vasfinin ve kitleleri pesinden
sürükleyen karizmasinin ilk ortaya çikisiydi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Teorim
Forum Admin
Teorim


Mesaj Sayısı : 540
Kayıt tarihi : 02/04/10
Nerden : Türkiye

ATATÜRKÜN İLERİ GÖRÜŞLÜLÜĞÜ Empty
MesajKonu: Geri: ATATÜRKÜN İLERİ GÖRÜŞLÜLÜĞÜ   ATATÜRKÜN İLERİ GÖRÜŞLÜLÜĞÜ Icon_minitimeC.tesi Mayıs 22, 2010 2:58 pm

15 YIL HÜKÜM SÜRECEKSIN...
****** hakkinda yapilmis birçok kehanet vardir. Bunlarin en ilginci
onun el falina bakan bedevinin söyledikleridir. Mustafa Kemal
arkadaslari ile Bingazi'ye, Trablusgarp savasina katilmaya gidiyordu.
Yolda bir Bedevi'ye rastladilar. Bedevi el falina çok iyi baktigini ve
genç subaylara da isterlerse bakabilecegini söyledi. Hepsi ellerini
açarak bedevinin söylediklerini dinlemeye basladi. Sira Mustafa Kemal'e
gelince, o önce baktirmak istemedi ama arkadaslarinin israri karsisinda,
sonunda o da elini bedevi'ye açti. Bedevi ele bakar bakmaz yerinden
siçradi ve heyecan içinde ; "Sen padisah olacaksin," dedi ve ilave etti
"15 yil hüküm süreceksin."
Genç subaylar gülüstüler ve yollarina devam ettiler. Aradan yillar
geçti, Mustafa Kemal Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaskani oldu.
Cumhuriyetin 14. yilinda hastalandi. Karacigeri kötüye gittiginde
çevresindekiler ona "Artik içme, Pasam" dediler. ****** onlara bir
zamanlar yolda rastladiklari falci bedevi'yi hatirlatti ve gülerek,
"Arap vaktiyle söylemisti. Bizim padisahlik nasil olsa 15 yil
sürecek...Hesapça bu son senemizdir..." Yil 1938 'di...
SECCADE ÜZERINDEKI KEHANET
Bilindigi gibi Hint halki ******'ü ve Türk halkini yanliz
birakmamisti.Kurtulus savasindan yillar sonra ,1929 yilinda Bir hintli
Mihrace ******'ü Pera Palas'taki 101 No'lu odasinda ziyarete gelmisti.
Mihrace'nin ******'ü hangi nedenle ziyaret ettigi ve adi ve ziyaret
sebebi hala bilinmiyor. Mihrace'nin ziyaretindeki bir sir da getirdigi
hediyede yatmaktadir. Bu hediye altin sirmali, hint isi ipek bir
seccadedir. Seccadenin üzerinde bir samdanin asili oldugu düz bir
kemeri,her iki yaninda birer güvercin bulunan bes kubbeli bir diger
kemerin çevreledigi görülmektedir. Bordür de fillerden olusmaktadir. En
ilginç yer ise her iki kemerin arasinda orta kisimda dal kivrimlari ve
güllerin çevrimi ile olusan boslukta romen rakkamli bir saatin
bulunmasidir ve saat. 09.08' i göstermektedir.****** Mihracenin
ziyaretinden 9 sene sonra saat 09.05 'te vefat etmisti. Seccade halen
Pera Palas' ta bulunmaktadir.
****** birçok defa gelecege ait olaylari büyük bir kesinlikle haber
vermisti.
****** 1931 yilinda, 2.Dünya savasi'nin patlamasinin yakin oldugunu
söylemis ve bu konudaki düsüncelerini General McArthur'a söyle
anlatmisti. "Versay antlasmasi, 1.Dünya Savasi'na yol açan nedenlerden
hiçbirini ortadan kaldirmadi. Tersine rakipler arasindaki uçurumu
büsbütün derinlestirdi. Simdi içinde yasadigimiz baris dönemi, sadece
bir ateskesten ibarettir. Avrupa'nin gelecegi
Almanya'nin alacagi tavra baglidir." General McArthur'a göre,savasin
1940-1945 yillari arasinda çikacagini söyleyen ******, Almanya'nin
ancak Amerika'nin savasa katilmasi ile yenilecegini ifade etmistir.
****** hayatinin sonlarina dogruda söyle diyordu ; "Bir dünya savasi
yakindir.Bu savas sonucunda, dünyanin durumu ve dengesi bastanbasa
degisecektir."
******, Mussolini hakkinda da su görüslerini açiklamisti:
Mussolini bir maceraperesttir. Milletini bir uçuruma sürüklemektedir.
Her tarafa saldiriyor. Bu adam yüzünden, çok simarmis olan bu millete
dersini vermeyi çok isterdim, lakin yakinda bir küçük millet onlara
layik oldugu dersi verecektir. Ve sunuda hatirlatirim ki, bir gün
gelecek, Mussolini'yi kendi milleti linç edecektir." Bu görüsleri aynen
gerçeklesmistir.
ATATÜRK'ÜN RÜYASI :
******'ün bir rüyasini da Dr.Resit Galip Bey'den ögrenmekteyiz,
"Mustafa Kemal ,Ankara'ya geldikten bir süre sonra ilginç bir rüya
görmüstü. Ertesi gün bana söyle anlatti. ; "Resit Bey, rüyamda bana
'Pasam ,Inönü'den ne haber?'diye sordunuz. Bende vaziyet kritiktir'
cevabi verdim. 'Kritik nedir? Anlamadim ki!'dediniz. Bende 'Bunun
cevabini 15 dakikaya kadar veririm' diyerek odama çekildim."
Mustafa Kemal bana bu rüyasini anlattiginda düsman henüz Izmir'e
çikmamisti, Inönü mevkii de henüz bir önem tasimiyordu. Aradan yillar
geçti 2.Inönü savasi'nin kritik günlerinden biriydi. Mustafa Kemal'in
arabasi Millet Meclisinin önünde durdu. Hemen yanina kosarak, telas ve
endise içinde, "Pasam, Inönü'den ne haber?" diye sordum.
Aynen su cevabi verdi ;
"vaziyet kritiktir"
O zaman ben ;
"Kritik nedir? Anlamadim ki!" dedim.
O da ;
"Sana bunun cevabini 15 dakikaya kadar veririm" dedikten sonra
gülümsedi ve ;
"Hani Ankara'ya geldikten sonra bir rüya görmüsdüm,hatirladin
mi?"
Hafizami yoklayarak, rüyasini anlattim. Gülerek;
"iste, rüya ayniyle vakidir. Ben Ismet'i tanirim, göreceksin 15 dakikaya
kadar kendisinden muzafferiyet haberi alacagiz." Gerçekten de 5 dakika
geçmeden bir telgraf gelmis ve 2.Inönü savasi'nin da zaferle
sonuçlandigini ögrenmislerdi...
******, Kurtulus savasindan çok önce, bir Türkiye haritasi çizmisti.
ATATÜRK'ÜN 1907'DE ÇIZDIGI T.C. HARITASI :
******, Kurtulus savasindan çok önce, ittihatçilarin Trakya'da 1907'de
yaptiklari bir toplanti sirasinda, bir Türkiye haritasi çizmisti. Orada
bulunanlarin anlattiklarina göre, o günkü Osmanli devleti sinirlariyla
hiçbir ilgisi olmayan ve o zaman hiçbir anlam veremedikleri bu harita,
gelecekte, yine ******'ün kuracagi Türkiye Cumhuriyeti'nin haritasi
olacakti. Haritada bugünkü sinirlarimiza uymayan tek bir fark vardi
;******, bizden ayrilmasina gönlünün bir türlü razi olmadigi Kerkük'ü
de Türkiye topraklarina katmisti.
DENEME UÇUSU :
Uçaklarin ilk deneme ve gelisme dönemleriydi. Fransa'da yapilan bir uçak
gösterisine katilan, birçok ulusun temsilcileri arasinda, Osmanli
atesesi olarak Mustafa Kemal'de katilmisti. Gösteriyi izleyenler,
sirasiyla uçaga bindirilerek gezdiriliyorlardi. Sira Mustafa Kemal'e
geldiginde, gösteride bulunan ve genç atesenin komutani olan sahis,
birden bir rahatsizlik duyarak Mustafa Kemal'in uçaga binmesine engel
oldu. Öteki temsilcilerle havalanan uçak kisa bir süre sonra düstü ve
içindekilerden sag kurtulan olmadi.
ATATÜRK VE "9" VE "19" Rakkamlari :
******'ün hayatinda "9" rakkaminin kendine özgü önemli bir yeri
olmustur.Örnegin ******'ün dogum yili olan 1881 rakkami, "9"
rakkami ile birçok ilskiler göstermektedir.
1+8=9
8+1=9
18=2x9
81=9x9
18+81=99
19x99=1881
******'ün harb okuluna girdigi tarih : 1899
Vatani kurtarmak için Samsun'a ayak basti : 19/05/1919
Bandirma vapurunda yolcu sayisi 19 'dur.
Ittihat ve Terakki'nin yillik toplantisina Trablusgarp delegesi olarak
katildi : 22/09/1909
Sivas kongresinde Anadolu ve Rumeli Müdafaai Hukuk Cemiyeti Heyeti
Temsiliyesini kurdu : 04/09/1919
Erzurum Mebus adayligini kabul etti : 19/10/1919
TBMM tarafindan kendisine gazi ünvani verildi ve Maresallige terfi
ettirildi : 19/09/1921
****** 19.yüzyilda 19 yil yasamistir.
****** 19.yüzyilin bitmesine 19 yil kala dogmustur.
******'ün ilk askeri görevi, 19.Kolordu Komutanligidir.
Mustafa Kemal ****** : 19 harften olusmaktadir.
Mustafa Kemal ******'ün nüfus cüzdaninin numarasi da 993814-B idi.
Bu sayi dizisindeki 938 rakkami öldügü yili hatirlatmakta geriye kalan 9
ve 14 rakkami da ölüm saatinin yakin bir benzeridir.
"Ne mutlu Türküm diyene" =19
"Istikbal göklerdedir" =19
Ismini farkli farkli adlarla andigimiz Sonsuzlugun Sonsuz Gücü, Bütünün
Gücü....
ATATÜRK'ÜN ÖNSEZILERI :
Bunlar bir gün olacaktir... Görürsünüz, isitirsiniz...
Prof. Dr. Afet Inan "****** hakkinda hatira ve belgeler" adli kitabinda
ilginç bir hatirasini naklediyor.
****** 09 ocak 1936 Persembe günü, dil ve tarih cografya fakültesi'nin
açilis dersinde okumasi için Afet Inan'a :
"Tarih belgelerinin ilerideki kesifleri buna dayanacaktir. Her tarihi
kisinin söyledigi sözler toplanabilecek ve böylece biz onlari kendi
seslerinden ve sözlerinden dinleyebilecegiz." diyerek yaziyi verir.
Buna karsilik Afet Inan :
"Bu çok uzak bir gelecekte belki olabilecek kesfin benim ifadem olarak
verilmesine cesaret edemiyecegimi" kendisine söyledigim zaman cani
sikildi ve söyle dedi :
"Bunlar bir gün olacaktir...Görürsünüz, isitirsiniz..."
30 yil sonra :
****** tarafindan bu yazinin verilmesinden 30 yil sonra yine ayni ay ve
günlere tesadüf eden, 01 Ocak 1966' da söyle bir haber yayimlandi :
"Venedik'in Saint Georges Adasi'ndaki Benedictis Manastiri
Labratuvarlari'nda, manastir rahiplerinden Pellegrio' nun yönetiminde,
seslerin ayirimi esasina dayanan çok dikkate deger arastirmalar
yapilmaktadir. Italya Içisleri Bakanligi, 1962 'de baslayan bu
çalismalari kontrol etmektedir. Fakat elde edilen sonuçlar halen
açiklanmamistir. Saint Georges Adasi'ndaki bilim kurulunun geçmise ait
sesleri toplayacak, elektronik araçlar üretmeye çalismaktadirlar. Bilim
adamlari özellikle Demosten, Pitagor ve Jul Sezar'in söylevlerinden
kendi sesleri ile parçalar elde etmeye ugrasmaktadirlar."
Haberin sonunda ise daha açiklayici bilgilerin su anda
verilemeyeceginden bahsediliyordu.
ATATÜRK'ÜN GÖRDÜGÜ SON RÜYA :
26 Eylül 1938 tarihinde ******, rahatsizligi ile ilgili olarak ilk defa
hafif bir koma atlatmisti.Prof.Dr.Afet Inan,olayi söyle anlatiyor :
"O geceyi rahatsiz geçirdi,ilk hafif komayi o zaman atlatmisti.Ertesi
sabahki açiklamasinda" :
"Demek ölüm böyle olacak" diyerek "uzun bir rüya gördügünü" söyledi ve
"Salih'e söyle ,ikimizde bir kuyuya düstük, fakat o kurtuldu" dedi.
******'ün, burada "kuyuya düsme" sembolü ile gördügü rüya
vizyonu,kendisininde söyledigi gibi ölümün habercisiydi.
Salih Bozol'un kuyudan kurtulmasi ise bilindigi gibi, ******'ün vefat
ettigi gün, buna çok üzülen Salih Bozok'un da intihar etmesi ve sonunda
onun kurtarilmasini simgeliyordu.
Iste bu ATATÜRK'ün son rüyasi idi...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
ATATÜRKÜN İLERİ GÖRÜŞLÜLÜĞÜ
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» ******ün Tabutunun Açıldığı Gün
» ******ün Amerikaya Seslenişi | Orjinal Video
» AtatÜrkÜn dİnİ hayati neden saklaniyor?

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Online-Bilgi Yardımı :: Kültür - Sanat - Tarih - Biyografi - Şiir :: ****** Köşesi-
Buraya geçin: