Kasidei İstibdat Yahut Kırmızı İzler Bir köhne kadit parçası, bir
çehrei menhus, Zulmetler içinde mütereddit, mütelâşi, Daim mütefekkir
görünen, kendine mahsus Efkârı sakimane ile âleme karşı Ateş saçarak
etmede her gün bizi tehdit, Âmali harisanesini eyledi tezyit… Gördükçe
bu mazlumlarını, sinesi mağrur, Tırnaklarını aileler kalbine saplar;
Mağdurlarının her biri bir kûşede ağlar, Katlandı vatan görmeğe evlâdını
makhur… Birçoklarımız mahpes-ü menfada süründük Ey gazii mecruhu vega
dideye döndük Ey kanlı eliyle vatan âmaline hail, Ey enmilei sürbu
cinayata delâil Teşkil eden ey köhne kadit, katili efkâr, Ey katili
şübbanı vatan, katili ahrar, Ey varlığı bir millet için bâdii zillet Ey
çehresi ifrite veren dehşeti vahşet, Zindanları, menfaları, mahpesleri
doldur, Ziniciri esaretle bütün hisleri dondur Tesmimi nefes, nefyi
ebet, sonra denizler Her girdiğin evlerde durur kırmızı izler… Kâbusi
hiyanetle vatan can çekişirken Âtimizi dendanı harisin kemirirken Bir
gün Rumeli dağları envara boyandı; Hürriyetin enfası ile herkes uyandı
***** Bir Askerin Mezarına Şurada, kabrin üzerinde konulmuş bir,
Beyaz taş var, onun altında bayraklar Temevvüç ederken, kelleler
uçuşurken… Celâdeti tâbân olurken aldığı cerîhai mevt İle bu âlemi
hîçîye vedâ etmiş bir Asker yatıyor… Onun hâbı istirahate çekildiği şu
Makberin üzerine rüfekası eşki teessür döktüler Kadınlar dümü rizi mâtem
oldular İhtiyarlar Nâle eylediler, çocuklar ağladılar Şu söğüt ağacının
nim setreylediği senin Mezarın üzerine bir zırh başlık ile kılıç hak,
Olunmuştur İşte orası o kahramanı muhteremin Câyi istirahatidir Ne mutlu
ki, hâki pâye vatan Ona nâilini intizar olmuş!…
M. Kemal ******