Online-Bilgi Yardımı
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Online-Bilgi Yardımı

Online-Bilgi | Uzun Soluklu Paylaşım
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 ****** Ve Yeşil

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Teorim
Forum Admin
Teorim


Mesaj Sayısı : 540
Kayıt tarihi : 02/04/10
Nerden : Türkiye

Atatürk Ve Yeşil Empty
MesajKonu: ****** Ve Yeşil   Atatürk Ve Yeşil Icon_minitimePerş. Mayıs 20, 2010 5:53 pm

******'ün doğayı, ağacı sevmesinin en belirgin örneklerinden birisi de
kuşkusuz ****** Orman Çiftliği'dir. ******, 1925 yılında kendi
aylığından ödeyerek çiftliğin bugünkü yerini satın almıştır. O yıllarda
bu topraklar, ortasından demiryolu geçen bataklık ve boş bir araziydi. O
toprağa karşı zafer kazanabileceğini de kanıtlayarak çiftliği burada
kurdu. Bugün, Ankaralılar için çiftlik bir dinlenme yeri haline gelmiş,
******'ün önderliğinde dikilen ağaçlar büyümüş, gölgesinde insanlar
dinlenir olmuştur.
Ankara'yı Türkiye Cumhuriyetinin başkenti yapan ve bir bozkır
kasabasında modern bir şehir kuran ******, bu yönüyle de, günümüzdeki,
şehircilik, çevre ve tabiat güzelliği kavramlarına, 1920'li yılların
şartları içinde ışık tutan bir dehadır. Bu kavramların bilinmediği ve
konuşulmadığı o yıllarda, şehircilik uzmanlarını getirterek,
Cumhuriyetin başkenti Ankara'yı düzene sokan, ağaç diktiren, bulvarlar
açtıran, Çiftliği kuran, sefaret bahçelerinde yeşilliğe imkan veren
******, diğer yönleriyle olduğu gibi, bu yönüyle de her zaman örnek
alınması gereken eşsiz büyük bir önderdir.
******'ün kişiliğini oluşturan etkenler arasında bitki ve hayvan
sevgisinin de önemli bir yeri bulunmaktadır. ******, yaşamının son
günlerinde de yeşillikler arasında olma özlemini duymuştur. Yeşilliği
olduğu kadar barışı da seven ******'ün Anıtkabiri'ne dünya uluslarının
gönderdikleri fidanlarla meydana gelen Barış Parkı, ölümünden sonra da
Ata'nın kişiliğiyle bütünleşmiştir.
Dayısının çiftliğinde
******'ün doğa sevgisi, babası öldükten sonra annesi ve kardeşi ile
beraber Selanik'in otuz kilometre yakınlarında Zübeyde Hanımın ağabeyi
olan Hüseyin Ağa'nın çiftliğine yerleşmeleri ile başlamıştır. Burada,
****** çiftçilik işleri ile uğraşarak, yeşilliğe, toprağa ve doğaya
ilgi duymuştur. O'nun bitki ve hayvan sevgisinin ilk belirtileri, bu
çiftlik yaşamından kaynaklanmaktadır. Çünkü O, ilerki yaşamında
çiftlikler kuracak, hayvan besleyecek ve ağaçlandırmaya büyük önem
verecektir.

******'ün sınıf arkadaşlarından Ali Fuat Cebesoy, O'nun doğa sevgisini
belirtirken bir anısını şöyle anlatır:
Harp Akademisi'nin üçüncü sınıfına geçtiğimiz zaman Mustafa Kemal,
Selanik'e sılaya gitmeden önce bizde misafir kaldı. O günlerin birinde
Satılmış Çavuş'u da alarak Alemdağı'na uzandık. Arkadaşım samimi bir
doğa aşığı idi. Ormanlık yerlerden çok hoşlanırdı. Öğleye doğru pınar
başında mola verdik...Uzaklarda bir kasır vardı ve manzarası harikulade
güzeldi. Adeta Mustafa Kemal'i büyüledi...Oradan ayrılırken Mustafa
Kemal: 'Fuat' dedi, 'İnsan yaşlandıktan sonra şehirlerin gürültülü
hayatından uzaklaşmalı, böyle sakin ve ağaçlık bir yere çekilmelidir.
Bak, şu karşıdaki köşk insanın ruhuna nasıl bir ferahlık veriyor."
Afet İnan, ****** ve Çankaya'nın ilk Cumhurbaşkanlığı Köşkü için
seçilmesini anlatırken şöyle diyor: "******'ün Çankaya'yı seçmesinde
etken, birkaç büyük karakavak ve söğüt ağaçlarının bulunması idi.
Onların rüzgarlı günlerdeki hışırtısından daima zevk duyardı."
****** doğayı çok seven bir insandı. Yeşile, çiçeğe, ağaca hayrandı.
Nezihe Araz, ******'ün ağaçlandırmaya verdiği önemle O'ndaki doğa
sevgisini bir söyleşide şöyle dile getirmiştir:
"Ne oldu buradaki ağaca"
"Çankaya köşkünden Meclis binasına giderken o günün Ankara'sında bir tek
iğde ağacı vardır. Mustafa Kemal, her gün ağacın önünden geçerken
arabayı yavaşlatıyor ve ağacı selamlıyor. Bir gün; 'Bakın bu benim...'
derken, o ağacın yerinde olmadığını görüyor. Büyük bir telaşla otomobili
durdurup iniyor. Buradaki işçilere; 'Ne oldu buradaki ağaca' diyor.
'Efendim, yolu genişletmek için ağacı kestik' cevabını alıyor. Arabasına
dönen Mustafa Kemal ağlamaya başlıyor. Bunun başka yolu yok muydu?
diye."
Afet İnan, ******'ün doğa ve ağaç sevgisi ile ilgili olarak şöyle
diyordu:
"1919 yılında ****** Ankara'yı pek az ağaçlı bulmuştu. O, eski adı
Orman Çiftliği olan yerde, orman yetiştirmeyi kendisine ideal edinmişti.
O'nun için her ağaç yeni, kıymetli birer varlıktı. Bunların
yetiştiğini, büyüdüğünü görmek, bir idealin tahakkuk edişindeki zevki
kendisine veriyordu. Gazi Orman Çiftliği, insanların irade ve
çalışmalarıyla, tabiatı güzelleştirme ve verimli kılma kuvvetinin bir
örneğidir."
******'ü yakından tanıyanların şu ortak görüşte birleştikleri
görülmektedir: "****** doğayı severdi. Ağaçlandırmaya önem verirdi."
Bir gün ****** , Kurmay Başkanı İsmet Bey'le Diyarbakır çöllerinde atla
gidiyorlarmış. Mustafa Kemal demiş ki: "Çabuk bana yeni bir din bul.
Ağaç dini. Bir din ki, ibadeti ağaç dikmek olsun."
******'ün doğayı, ağacı sevmesinin en belirgin örneklerinden birisi de
kuşkusuz ****** Orman Çiftliği'dir. ******, 1925 yılında kendi
aylığından ödeyerek çiftliğin bugünkü yerini satın almıştır. O yıllarda
bu topraklar, ortasından demiryolu geçen bataklık ve boş bir araziydi.
O, toprağa karşı zafer kazanabileceğini de kanıtlayarak çiftliği burada
kurdu. Bugün, Ankaralılar için çiftlik bir dinlenme yeri haline gelmiş,
******'ün önderliğinde dikilen ağaçlar büyümüş, gölgesinde insanlar
dinlenir olmuştur. O doğadan zevk alan bir insan olarak, yeşilliği ve
ormanı daima sevmiştir.
Falih Rıfkı Atay, "****** çiftlik dağlarının ormanlaşması için bizzat
uğraştı. Hemen her ağaçta hakkı vardır" derken; Afet İnan da, "Orman
Çiftliği'nin her ağaçlandırma evresinde ******'ün bakışı, görüşü, emeği
vardır" diyor. Eski adı Orman Çiftliği olan yerde orman yetiştirmeyi
amaç edinmişti. Onun için her ağaç eski ve yeni, kıymetli birer
varlıktı.
Özlemi tüm ülkeyi ağaçlandırmaktı
******'ün ağaç ve yeşillik sevgisi, yalnız Ankara'ya has bir özlem
değildi. "Bu vatan, çocuklarımız ve torunlarımız için cennet yapılmaya
değer" diyen ******'ün özlemi, tüm ülkeyi ağaçlandırmaktı,
yeşillendirmekti.
Bir gün, İstanbul'un eski vali ve belediye başkanlarından Muhittin
Üstündağ ve Afet İnan'la birlikte boğazda bir motor gezisinde Salacak
önlerinden geçerken; "Bu güzel yerleri ağaçlarla bir kat daha
güzelleştirmek için İstanbul Belediye Başkanı olmak istiyorum" derken,
******'ün bu sözlerindeki gerçeği çözmek elbette güç değildir.
Ülkemiz toprakları üzerinde ******'ün yakın ilgisi ve sevgisiyle Yalova
yeşil bir cennet köşesi haline gelmiştir. Muhsin Zekai Bayer,
******'ün Yalova'yı ağaçlandırma çabalarını şöyle anlatır:
"Yalova kaplıcalarının yeşil cennet diyarı ve çam ormanları, Atamızın
çabaları ile meydana gelmiştir...İlk iş olarak o zamanın ünlü
bahçıvanlarından Pandeli Efendi'yi Boğaz içindeki çiçek bahçesinden
alarak işin başına geçirtmiştir. Onun yakın ilgileriyledir ki, bu gün
'Çam Burnu' adı verilen ormanlık alan yaratılmıştır."
******, Türkiye Büyük Millet Meclisi açış konuşmalarında, doğal
varlıklarımız olan ormanların korunması, dengeli ve tekniğe uygun
şekilde işletilmesine yönelik konulara da yer vermiştir. 1 Mart 1922
yılında 1. Dönem 3. Yasama Yılı konuşmasında, ormancılığın kurallarını
şöyle belirtmiştir.
"Gerek tarım, gerek memleketin varlık ve genel sağlığı konularında önemi
kesin olan ormanlarımızı da modern önlemlerle iyi duruma getirmek,
genişletmek ve en yüksek faydayı sağlamak da önemli kurallarımızdan
biridir."
******, bir ağaç dalının kesilmesine rıza göstermeyecek kadar yeşili ve
ağacı seven bir varlık idi. Yalova'da yapılan bir köşkün çevresindeki
meşelerin korunması için orman mühendislerine sık sık öğüt vermiştir.
Gazi Mustafa Kemal, Türklerin Orta Asya'dan kuraklık ve ağaçsızlık
yüzünden göç ettiklerini pek iyi bildiği için ağaca karşı sevgi ve saygı
gösterilmesini teşvik etmiştir.
****** son günlerinde yeşile duyduğu özlemi şöyle dile getirmiştir:
"Yurt toprağı! Sana her şey feda olsun. Kutlu olan sensin. Hepimiz senin
için fedaiyiz. Fakat sen Türk ulusunu sonsuzluğa dek yaşatmak için
verimli kalacaksın. Türk toprağı sen, seni seven Türk ulusunun mezarı
değilsin. Türk ulusu için yaratıcılığı göster."

alıntıdır (ahmet yıldırım)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
****** Ve Yeşil
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Türkiye’de ****** Düşmanlari Cirit Atarken çinliler ******’e Nasil Bakiyor?
» Ulu Önder ******'ün Soy Ağacı - ******'ün Soy Kütüğü
» 'O' An ATATÜRK
» ATATÜRK Diyor ki ;
» Ali Poyrazoğlu ve ATATÜRK

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Online-Bilgi Yardımı :: Kültür - Sanat - Tarih - Biyografi - Şiir :: ****** Köşesi-
Buraya geçin: